Yayınlar

MİLLETLERARASI TAHKİME İLİŞKİN GÜNCEL YÜKSEK MAHKEME KARARLARI

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 30.5.2023 tarihinde vermiş olduğu kararında “tenfizi istenen hakem kararında taraflardan satıcının sözleşmenin ifa edilerek yerine getirmesinden sonra yaptığı tahkim başvurusunda davalı alıcının sözleşmenin geçersizliğine ilişkin bir savunmasının bulunmadığı gibi davacı tenfiz isteyenin sözleşmenin şartlarını yerine getirmediğine ilişkin de savunmada bulunarak davalının geçersizliğini ileri sürdüğü sözleşmeyi kabul eder şekilde sözleşmenin geçersizliğine ilişkin savunması ile çelişecek beyanda bulunduğu, kaldı ki bu hususun tahkim aşamasında ileri sürülerek tahkimce değerlendirilmesi gerektiği” görüşünü belirterek; tarafın tahkim anlaş­masının geçersizliğine ilişkin iddiasının tahkim yargılaması sırasında ileri sürülmesi ve bu hususta kararın hakem heyeti tarafından verilmesi gerektiğini vurgulamıştır. (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi, 11 HD, T: 30.5.2023, E: 2021/1114, K: 2023/1008).

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.5.2023 tarihinde vermiş olduğu kararında taşınmaz mülkiyetinin devrini de içeren sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmemiş olmasından dolayı taşınmazın aynına ilişkin hükümlerinin geçerli olmadığını, bu sebeple de uyuşmazlığın tahkime elverişsizliğinin ileri sürülemeyeceğini belirtmiştir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 53. HD, T: 3.5.2023, E: 2023/335, K: 2023/388).

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18.4.2023 yılında vermiş olduğu kararında davalının süresinde tahkim itirazında bulunmamış olduğunu, ilk itirazların dava şartı da olmadığını, mahkemenin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret kararı vermesinin hatalı olduğunu belirterek usul­den ret kararının hukuka uygun olmadığı yönünde karar vermiştir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 53. HD, T: 18.4.2023, E: 2023/342, K: 2023/354).

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 9.3.2023 tarihli vermiş olduğu kararda tahkim itirazında bulunulması üzerine mahkemenin tahkim anlaşmasının geçerli olup olmadığı incelemesi ge­rektiğini şu gerekçeyle ifade etmiştir: “HMK’nın 116. maddesinde tahkim itirazı ilk itirazlar arasında sayılmış olup davalı vekilince süresinde tahkim ilk itirazında bulunulmuştur. Tahkim itirazında bulunulması üzerine, mah­kemece tahkim anlaşmasının bulunup, bulunmadığı araştırılırken, söz konu­su tahkim anlaşmasının geçerli olup olmadığınında incelenmesidir. MTK’nun 5.maddesinde “tahkim itirazının kabulü halinde, mahkeme davayı usulden reddeder”hükmüne yer verilmiştir. O halde mahkemenin görevi burada sa­dece hukuki durumu ne olursa olsun bir tahkim şartının var olup olmadığını incelemekle sınırlı değil fakat geçerli bir tahkim anlaşmasının var olup olma­dığını incelemektir. Zira kanunda “kabul edilebilir” bir tahkim anlaşmasının bulunması şartı aranmaktadır. Tahkim iradesi tahkim sözleşmesinin kuru­cu unsuru olup, tahkim iradesinin bulunmadığı uyuşmazlıkların tahkime elverişli olduğunu kabul edebilmek mümkün değildir. Ayrıca uyuşmazlığın belirli olması gerekir. Somut olayda, sözleşmenin 35.1 Maddesinde, Bu söz­leşmenin yürütülmesi, ifası veya yorumlaması sonucu veya bunlarla bağlantılı olarak doğan/doğacak tüm anlaşmazlıkların söz konusu kurallara uygun olarak atanan 3 hakem tarafından çözülmesi düzenlenmiş olup, tahkim şartı bulunduğu sürece uyuşmazlığın nihai olarak tahkimde çözümlenmesi gerekmektedir. O halde tahkim sözleşmesi geçerli bir sözleşmedir. Davaya konu uyuşmazlığın sözleşmeye göre açık ve net bir şekilde tahkim koşuluna bağıtlandığı anlaşılmakla, davacı vekilinin tahkim şartının geçersiz olduğuna yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.” (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 13. HD., T: 9.3.2023, E: 2023/440, K: 2023/398).