Elektronik ticaret, tarafların fiziki olarak karşı karşıya gelmeksizin, elektronik ortamda gerçekleştirdikleri çevrim içi iktisadi ve ticari her türlü faaliyeti ifade etmektedir. 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunu 2000/31/AT sayılı Direktif’e uyum sağlanması amacıyla hazırlanmış olup, 1.5.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. E-Ticaret Kanunu incelendiğinde yalnızca elektronik ticarete ilişkin ana ilkelerin yer aldığı görülmektedir. Kanun sistematik olarak iki alana ayrılmıştır. Birinci alan, elektronik araçlarla yapılan sözleşmelerde bilgilendirmeye dair hükümler, hizmet sunanlar bakımından getirilmiş yükümlülükler; ikinci alan ise ticari ileti ve istenmeyen ticari iletilerdir. Bu konularda çıkarılan iki önemli yönetmelik ise Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik ve Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmeliktir.
Kanun’un temel amacı, e-ticaret alanında şeffaflık ve erişilebilirliğin sağlanmasıdır. Nitekim m.1/2’de de bu hususa şu şekilde yer verilmiştir: “Bu Kanun, ticari iletişimi, hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların sorumluluklarını, elektronik iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmeler ile elektronik ticarete ilişkin bilgi verme yükümlülüklerini ve uygulanacak yaptırımları kapsar” (ETDHK m. 1/2).
E-Ticaret Kanunu’nda hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılara ilişkin detaylı düzenlemelere yer verilmiştir. Hizmet sağlayıcılar, elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ya da tüzel kişileri; aracı hizmet sağlayıcılar, başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişileri ifade etmek üzere kullanılmaktadır. İki grubun yükümlülükleri farklı şekilde düzenlenmiştir. Yükümlülükler kapsamında aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet sundukları elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir (E-Ticaret Kanunu m. 9).
Aracı hizmet sağlayıcıların sorumluluğu ile ilgili Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16.12.2019 tarihli E. 2019/618 K. 2019/8167 sayılı kararında; “içerik sağlayıcı sıfatı bulunmayan internet yer ve hizmet sağlayıcı kuruluşların tazminat sorumluluğundan bahsedebilmek için, imkan sağladıkları içeriğin hukuka aykırı ve marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunun bilmeleri gerekir. Bunun için de önceden hak sahipleri tarafından uyarılmaları ve hukuka aykırı içeriği makul süre içerisinde kaldırmalarını yer ve hizmet sağlayıcı kuruluşlardan talep etmeleri gerekir. Ayrıca hak sahiplerinin, içeriğinin kaldırılmasını talep ederken, kendilerinin önceden elde edilmiş üstün hak sahibi olduklarını yaklaşık ispata yeterli delillerini de anılan kuruluşlara sunmuş olmaları gerekir” sonucuna varılmıştır.
Günümüzde özellikle teknolojik gelişmeler doğrultusunda e-ticaretin önemi artmıştır. Bu kapsamda önümüzdeki süreçte e-ticaretten kaynaklı uyuşmazlıkların artması muhtemeldir.