Türkiye, 2011 yılından itibaren kitlesel olarak sığınma talep eden Suriye vatandaşlarına acil ve geçici bir koruma sağlayan geçici koruma statüsü vermiştir. Geçici Koruma Yönetmeliği m. 25, geçici koruma statüsü sahiplerine verilen geçici koruma kimlik belgesinin Türkiye’de sadece kalış hakkı sağladığını, bu belgenin ikamet izni sayılmadığını, ikamet iznine geçiş hakkı tanımadığını, ikamet izin süresi toplamında dikkate alınmayacağını düzenlemiştir. Ayrıca maddede geçici koruma kimlik belgesinin, sahibine Türk vatandaşlığına başvuru hakkı sağlamayacağı belirtilmiştir. Bu sebeple Türkiye’de geçici koruma statüsü ile on yıldan fazla süredir yaşamakta olan Suriye vatandaşlarının Türk Vatandaşlığı Kanunu (TVK) m. 11 uyarınca genel yolla Türk vatandaşlığı kazanabilme imkânı bulunmamaktadır. Ancak bu süreçte Türkiye’ye yerleşme niyetini birçok farklı yolla göstermiş, Türkiye’ye ve Türk toplumuna entegre olmuş geçici koruma statüsü sahibi kişiler açısından Türkiye artık en sıkı ilişkili devlet haline gelmiştir. Bu kişiler için Türk vatandaşlığını hukuken hangi yolla kazanabilecekleri konusu önem taşımaktadır.
Öncelikle geçici koruma statüsü sahibi ve bir Türk vatandaşı ile evli olan kadın veya erkek TVK m. 16’da yer alan şartların varlığı halinde İçişleri Bakanlığı kararıyla Türk vatandaşlığını kazanabilir.
Diğer bir imkân ise geçici koruma statüsü sahibi kişilerin TVK m. 12 uyarınca vatandaşlığa alınması zaruri görülen kişilerden kabul edilmeleridir. Bu kişiler milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek halleri bulunmamak şartıyla Cumhurbaşkanı kararıyla istisnai yolla Türk vatandaşı olabilirler.
Son olarak Türkiye’de doğan, Suriye’den gelen anne ve babasından herhangi bir sebeple doğumla vatandaşlık kazanamayan, diğer bir ifadeyle vatansız olan çocuk, doğumdan itibaren Türk vatandaşı kabul edilmektedir (TVK m. 8).