Acente, müvekkilin işlerine aracılık ettiği süreçte, müvekkilin işleri hakkında bilgi edinmekte ve belli bir müşteri çevresi oluşturmaktadır. Özellikle acentelik sözleşmesinin sona ermesinden sonra, acentenin elde etmiş olduğu tecrübeyi müvekkil aleyhine kullanması olasıdır. Böyle bir durumda acente ile müvekkil arasında rekabet söz konusu olacaktır. Bu rekabetin önlenmesi için acentelik sözleşmesinin sona ermesinden itibaren geçerli olmak üzere acente ile müvekkil arasında TK 123’te düzenlenen “rekabet yasağı anlaşması” yapılabilmektedir. Bu anlaşma ile acentenin ticari faaliyeti belirli bir süre sınırlandırılmaktadır.
Rekabet yasağı anlaşmasının mutlaka acentelik sözleşmesi yapılırken veya sözleşme ilişkisinin devam ettiği süreçte yapılması gerekir. Acentelik sözleşmesinin sona ermesinden sonra yapılan rekabet yasağı anlaşması için TK m. 123 uygulanmayacaktır.
TK m. 123/1’de, acentenin rekabet yasağı sözleşmesinin, yalnızca acenteye bırakılmış olan bölgeye veya müşteri çevresine ve kurulmasına aracılık ettiği sözleşmelerin taalluk ettiği konulara ilişkin olabileceği düzenlenmiştir. Acenteye bu konular kapsamında rekabet yasağı anlaşması ile ticari sınırlamalar getirilmektedir. Ayrıca acentenin rekabet yasağı anlaşmasının yazılı olması gerektiği düzenlenmiştir. Acentelik sözleşmelerinin ise yazılı olarak düzenlenmesi zorunlu değildir. Ancak rekabet yasağı anlaşması, acentelik sözleşmesinin içinde düzenleniyorsa, acentelik sözleşmesinin de yazılı olması gerekecektir.
Acentenin rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olması için yazılı olması şartının yanında, anlaşma hükümlerini içeren ve müvekkilin imzalamış olduğu bir belgenin acenteye verilmesi gerekmektedir. Bu düzenlemenin amacı, acentenin anlaşmanın içeriği hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamak olabilir. Ancak belgelerin teslimi hususunda esasında acenteyi koruma amacıyla getirilmiş düzenleme pratik bir yöntem değildir. Bunun yerine sözleşme nüshasının teslim edilmesi hedeflenen amacı sağlama bakımından yeterli olarak kabul edilmelidir.